Prostat Kanseri

Prostat kanseri, prostat bezinden köken alan kötü huylu bir tümördür. Prostat bezindeki hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğalması sonucu oluşur. Erkeklerde en sık görülen kanserler türüdür.  Prostat kanseri genel olarak yavaş ilerleyen bir kanserdir. Hastalık ilk başlarda herhangi bir belirtiye neden olmaz. Bu özelliğinden dolayı hastalık sessizce ilerler. Bazen tanısı konulduğunda hastalık kemiklere sıçramış olabilir.  Prostat kanseri bir yaşlılık hastalığı olup, hastalığın görülme riski yaşla birlikte artış gösterir.

Prostat Nedir?

Prostat nedir?
Prostat nedir?

Prostat, idrar kesesinin hemen altında bulunan kestane büyüklüğünde bir organdır. Sadece erkeklerde bulunan prostatın görevi, meni sıvısının bir kısmını üretmek ve meninin akışkanlığını sağlamaktır. Ayrıca prostat bezinde, bulunan kaslar, boşalma sırasında meninin dışarı atılmasını sağlar. Ağırlığı yaklaşık 15- 25 gram kadardır. Yaşlanmayla birlikte prostat bezi de yavaşça büyümeye başlar. .

Prostat Kanseri Kimlerde Sık Görülür?

Prostat kanserine yakalanmak için yaşlı olmak gerekir. Ancak bu demek değildir ki gençler prostat kanserine yakalanmaz. Prostat kanseri için bilinen en önemli risk faktörü yaştır. Hastalık 40 yaş altında oldukça nadir görülür. Hastalar daha çok 65 yaş üstü erkeklerdir.

Baba tarafından birinci derece akrabasında prostat kanseri olanlarda, olmayanlara göre hastalığın görülme ihtimali daha sıktır. Aile geçmişi de bir risk artışı getirmektedir.

Hastalığın gelişiminde etkili olan bir başka faktör ise beslenme alışkanlığıdır. Yağlı gıdalar, aşırı et ve süt tüketenlerde hastalık daha çok görülmektedir.

Prostat Kanseri Belirtileri Nelerdir?

prostat kanseri belirtileri
prostat kanseri belirtileri

Hastalık genellikle ilk başlarda herhangi bir belirtiye neden olmaz. Prostat kanserinin belirtileri hastalığın ileri evrelerinde karşımıza çıkar. Bunlar;

  • Sık idrara çıkma
  • idrar akımında zayıflık
  • İdrarda kan bulunması
  • Sertleşme sorunları
  • İdrar kaçırma
  • Dışkı kaçırma
  • Özellikle kalça, sırt, göğüs ya da bacaklarda görülen ağrı
  • Bacaklarda güçsüzlük
  • Kemik ağrıları

Prostat Kanseri Tanısı Konur?

PSA Testi

psa testi
Prostat kanserinin tanısında psa testi

Prostat kanserinin tanısında kullanılan bir kan testidir. Eğer PSA seviyesi olması gerekenden çok yüksekse, akla prostat kanseri gelmelidir. Ancak PSA yüksekliği sadece prostat kanserinden kaynaklanmaz. Prostat iltihabı ve prostatın iyi huylu büyümesi de PSA da yüksekliğe neden olabilir. Ayrıca PSA normal iken de kişide prostat kanseri görülebilir.

Prostat Muayenesi

prostat kanseri tanısı
Prostat kanserinin tanısında prostat muayenesi çok önemlidir.

Prostatın büyüklüğü, şekli ve kıvamı hakkında çok değerli bilgiler verir. Parmak ucuna gelen sertlik prostat kanseri açısından şüphe uyandırır.

Prostat Biyopsisi

Eğer PSA değeri normalden yüksek ya da prostat muayenesi şüpheli ise mutlaka prostat biyopsisi yapılmalıdır. Prostat biyopsisi prostat içinde kanser hücresinin olup olmadığını anlamak için yapılır. Prostat kanserinin kesin tanısı prostat biyopsisi ile konur.

İşlem sırasında prostat bezinden farklı bölgelerden 12 adet doku örneği alınır. İşlemden bir hafta önce kan sulandırıcı ilaçların kesilmesi gerekir. Biyopsiden önce antibiyotik verilebilir.  Enfeksiyondan korumak için kalın bağırsak temizliğinin yapılması gerekir.

İşlem sırasında ağrı duyulmaması için makata uyuşturucu jel sıkılır. Alınan doku parçaları patoloji uzmanı tarafından incelenir.

Prostat biyopsisinden sonra bir sütre idrarda ve menide kan görülebilir. Ateşin çıkması durumunda mutlaka acilen doktora başvurulmalıdır.

Her ne kadar biyopsi güvenilir bir tanı aracı olsa da bazen,  prostatta mevcut kanseri saptayamayabilir.

Prostat Kanserinin Sınıflandırılması

Prostat kanserinin sınıflandırılması, hastalığın evresi ve tümör hücrelerinin saldırganlık (agresiflik) derecesine göre sınıflandırılır. Yapılan bu sınıflandırma tedavi seçimi için de çok önemlidir.

Prostat kanserinin evrelemesi, kanserin ne kadar ilerlemiş olduğunu, lenf bezi ya da kemik gibi diğer organlara yayılıp yayımlamadığını anlamak için yapılır. Hastalığı evrelemek için  prostat muayenesi ve bazı görüntüleme tetkiklerine ihtiyaç vardır.

TNM (Tümör, Nodül, Metastaz) Evrelemesi

Hastalığın evresini anlamak için TNM (Tümör, Nodül, Metastaz) adı verilen bir sınıflandırma yöntemi kullanılır. Bu sınıflama sistemine göre hastalığın 4 evresi bulunmaktadır. T; kanserin boyutunu, N; lenf düğümü tutulumu olup olmadığını, M ise metastaz yani kemikler, akciğer, beyin gibi vücudun herhangi bir yerine yayılıp yayılmadığı hakkında bilgi verir.

Gleason Skoru

Sınıflandırmada kullanılan diğer faktör ise Gleason skorlamasıdır. Gleason skoru, biyopsi ile alınan dokunun mikroskop altında incelenmesi ile elde edilir. Skorlama işini patoloji uzmanı yapar. Elde edilecek olan toplam skor, kanserin agresifliği hakkında bilgi verir. Patoloji uzmanı, kanser hücrelerinin yapı ve düzenlerinin, normal hücrelerden ne kadar çok bozulduğuna bakarak skorlama yapar. Böylece kanserin ne kadar hızlı büyüyeceği hakkında bize bilgi verir.

Gleason skoru 6 ile 10 arasında değişir. Skor ne kadar yüksek olursa, kanser o kadar agresiftir ve tedavi edilmesi daha zordur. Bu skor, kanser hücrelerinin normal hücrelere göre olan yapı ve düzenlerindeki bozulmaya göre hesaplanır.  Her bir yapı (patern) 1 ile 5 arasında bir değer alır. Patoloji uzmanı, incelediği dokuda en çok görülen iki paternin skorlarını toplar ve Gleason skorunu hesaplar. Örnek vermek gerekirse; en çok görülen paternin skoru 3 ve ikinci en sık görülen paternin skoru 4 ise, hastanın Gleason skoru 3 + 4 = 7 olarak hesaplanır.

Prostat Kanserinin Evreleri Nelerdir?

Hastalığın farklı evreleri bulunmaktadır. Eğer kanser prostat bezi içinde sınırlı kalmış ve prostat dışına henüz yayılmamış ise hastalığın bu evresine lokalize prostat kanseri adı verilir. Kanser hücreleri prostat bezi dışına çıkmış, çok uzağa gitmemiş,  ancak meni kesesi, mesane boynu ya da leğen kemiği içindeki lenf bezlerine yayılmışsa hastalığın bu evresine ise lokal ileri prostat kanseri denir.

Hastalık leğen kemiği dışındaki uzak lenf bezlerine ya da kemik, akciğer ve beyin gibi organlara yayılmışsa bu duruma metastatik prostat kanseri denir.

Lokalize Prostat Kanseri

Lokalize prostat kanseri; prostat bezi içerisinde sınırlı olan, prostat bezinin dışına çıkmamış olan prostat kanseri anlamına gelir. Lokalize perostat kanseri, kanserin prostat içindeki boyutuna ve prostattaki yerleşim yerine göre T1 ve T2 olmak üzere iki evreye ayrılır.

T1 evredeki kanser, ultrason, tomografi ya da MR gibi görüntüleme yöntemleri ile görülemez. Kanser parmakla yapılan prostat muayenesinde de hissedilemeyecek kadar küçüktür. T1 evresindeki kanser ancak prostat biyopsisi ya da TUR prostat ameliyatı ile alınan dokuların patoloji uzmanı tarafından incelemesi sonucu tespit edilebilir. Bu evredeki kanser kendi arasında a, b ve c evresi olarak üçe ayrılır.

T2 evresindeki kanser hala prostat bezi içinde sınırlıdır. Ancak parmakla muayenede kanser dokusu hissedilir. Bu evre, kanser dokusunun boyutuna ve bir ya da iki yarısında olup olmadığına göre a, b ve c olarak üçe ayrılır.

Lokalize prostat kanserinin tedavisindeki seçenekler; izlem, ameliyat (radikal prostatektomi), ışın tedavisi (radyoterapi) ya da dondurma işlemi gibi yeni deneysel yöntemlerdir.

Lokal İleri Prostat Kanseri

Lokal ileri prostat kanseri, hastalığın prostat bezi dışına çıkmış ancak kemikler, akciğer ve beyin gibi uzak organlara yayılmamış halidir. Hastalık prostat kapsülünü aşmış ve meni kesesine yayılmış ise T3,  idrar kesesi, mesane boynu, idrarı tutan büzük kasları, kalın bağırsağın son kısmı (rektum) ya da leğen kemiği kaslarına yayılmışsa T4 evrede demektir.

Lokal ileri prostat kanserinde tedavi seçenekleri; takip, ameliyat (radikal prostatektomi) ya da ışın tedavisi (radyoterapi) ile birlikte hormon tedavisidir. Her bir tedavinin kendi göre avantaj ve dezavantajları vardır.

Metastatik Prostat Kanseri

Hastalık eğer leğen kemiği dışında bulunan lenf bezlerine ya da kemik, akciğer ve beyin gibi organlara yayıldıysa buna metastatik hastalık ya da metastatik prostat kanseri adı verilir. Prostat dışındaki yerlerde bulunan kanser dokusuna metastaz denir. Metastatik hastalığın tedavisi genellikle hormonal tedavidir.

Metastatik hastalık tamamen tedavi edilemez. Amaç kanserin ve metastazın büyümesin yavaşlatmak ve böylece hastanın daha uzun ve daha iyi bir şekilde yaşamasını sağlamaktır.

Hastalık genellikle önce omurga kemiklerine yayılır. Hastalık daha ileri evrelerde ise akciğer, karaciğer, leğen kemiği dışındaki lenf bezleri ve beyine yayılır. Metastaz kandaki prostat spesifik antijen (PSA) düzeyinde artışa yol açar.

Hastalığın omurga kemiklerine sıçraması durumunda, ciddi sırt ağrısı, omurga kemiklerinde kendiliğinden oluşan kırıklar görülür. Omurga kemiklerindeki kırıklar sinir ya da omurilik üzerine bası oluşturur.

Hastalığın akciğerlere yayılması devamlı öksürüğe, kanlı balgam ya da nefes darlığına yol açabilir.
Hastalığın nerelere sıçradığını anlamak için görüntüleme yöntemleri kullanılabilir. Kemik metastazlarını tespiti için kemik sintigrafisi gerekir. Kemik sintigrafisinde şüpheli bir görüntü varsa, BT görüntüleme kemik metastazları hakkında daha detaylı bilgi verebilir. Ayrıca BT, karaciğer, akciğer ve beyin metastazlarının tespiti için de kullanılabilir.

Prostat Kanserinin Tedavisi Nasıldır?

Prostat kanserinde tedavi, hastalığın evresine göre değişir. Eğer hastalık prostat bezi dışına çıkmamışsa, yani hastalık erken evrede tespit edilmişse, tedavi seçenekleri arasında; izlem, ameliyat (radikal prostatektomi), ışın tedavisi (radyoterapi) ya da dondurma bulunmaktadır. Hastalığın prostat bezinin hemen dışına çıktığı ancak uzak organlara yayılmadığı evrede ise ameliyat tedavisine ışın ya da hormon tedavisi eklenebilir.

Metastatik prostat kanserinde yani hastalığın kemiklere ye da diğer organlara sıçradığı durumlarda ise genellikle hormonal tedavi uygulanır. Hormonal tedavinin bir diğer adı androjen baskılayıcı tedavidir. Hormon tedavisi hiçbir zaman hastalığı tamamen tedavi etmez.  Amaç hastalığın neden olduğu şikayetleri gidermek ya da ötelemektir. Hormonal tedavi hem prostat içindeki kanseri hem de metastazın büyümesini yavaşlattır hem de  şikayetlerin hafiflemesini sağlar.

Hormonal tedavi ya ameliyat (cerrahi tedavi) ile ya da ilaç tedavisi ile yapılabilir. Cerrahi tedavide her iki testis çıkarılır. Bu ileme bilateral orşiektomi adı verilir. Erkeklik hormonlarının (androjen) üretimini durduran ilaç tedavisinde LHRH antagonisti ya da LHRH agonisti adı verilen ilaçlar kullanılır. Bu ilaçlar cilt altına ya da kas içine verilir. Aylık ya da 3 aylık kullanılan türleri bulunmaktadır. Antiandrojen adı verilen ilaçlar ise, erkeklik hormonlarının üretimini değil de etkisini engelleyerek etki gösteren ilaçlardır. Bunlar hap şeklindedir.

Hormon tedavisinin bir takım yan etkileri bulunur. Bunlardan en sık görülenleri sıcak basması, cinsel isteksizlik ve penis sertleşmesinde bozukluklardır.

Hormon tedavisi başlandığında, kemik metastazı varsa, ağrılarda artma ya da kırıklar görülebilir. Uygulanacak radyasyon tedavisi ile ağrılar azaltılabilir ve kırıkları önlenebilir.

LHRH agonistleri metastatik prostat kanseri tedavisinde en sık önerilen tedavi şeklidir. Ancak tedavi seçenekleri her zaman sizin kişisel durumunuza göre düzenlenmelidir. Aşağıda sıralananlar tedavinizi planlarken doktorunuzun göz önünde bulunduracağı noktalardır.

 

 

Yorum Yaz